Hurda” kelimesinin sözlük anlamı; parçalanmış, döküntü duruma gelmiş, ise yaramayacak şekilde bozulup zarar görmüş, eskimiş eşya veya maden parçası demektir. “Hurdacı” ise hurda alıp satan kimsedir.Halkımızın gereğince tanımadığı hurdacılık , ülkemizde en fazla 50-55 yıllık mazisi olan genç bir sektördür. 1950′ lerden sonra hurda metalleri hammadde olarak kullanan ark ocakları ve demir çelik fabrikalarının açılmaya başlamasıyla hurdacılık canlanmış ve açılan fabrika sayısına paralel olarak hurda deposu işyerleri sayısı da artmaya başlamıştır. 1962’lerde sadece evlerden ve sınırlı sayıdaki işyerlerinden toplanan hurda eşya ve atıkların hiçbir işleme tabi tutulmadan, araçlarla ilgili fabrikalara sevkinden ibaret olan hurdacılık, bugün bir sanayi sektörü olmuştur. Artık sadece hurdayı toplamak ve sevketmek yeterli olmuyor; bunları işleyen fabrikaların istekleri doğrultusunda tahta, cam, kumaş parçası, naylon vb. gibi yabancı maddelerden arındırılıp temizlenmesi, oksijenle veya giyotinlerle kesilerek küçültülmesi; özel olarak bunun için üretilmiş makinelerde preslenip paketlenmesi (kağıt ise balaylanması); yüklemeyi ve boşaltmayı kolay ve hızlı yaparak zamandan kazanmak amacıyla polip kepçeler ve mıknatıslar kullanılması; toplamayı ve sevkiyatı hızlandırmak için de, tıpkı Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi kamyon şaselerine kolayca monte edilip çıkarılabilen portatif konteynerler kullanılması artık bir zorunluk haline gelmiştir. Bugünkü hurdacılık, sadece bir toplayıcılık değil; hammaddeyi imalata hazırlayan teknolojileri kullanan bir sanayi sektörüdür.